Bu Blogda Ara

4 Şubat 2011 Cuma

Kültürel Anarşizm Nedir ?

Amacımıza yönelik olarak kültürel anarşizmi, toplumun "ekonomik" ya da "siyasal" yanlarından ziyade geleneksel olarak "kültürel" olarak değerlendirilen yanları ele alarak otorite-karşıtı değerlerin öne çıkarılması olarak tanımlayacağız --örneğin, sanat, müzik, drama, edebiyat, eğitim, çocuk-yetiştirme pratikleri, cinsel etik, teknoloji vb. ele alınarak.

Kültürel ifadeler, otoriter değer ve tavırları -başta tahakküm ve sömürü olmak üzere, öne çıkarmaya yarayan en geleneksel kültürel biçimlerin eğilimlerine saldırdıkları, zayıflattıkları, veya bastırdıkları ölçüde anarşist olarak değerlendirilebilirler. Bu nedenle, savaşın kötülüklerini betimleyen bir roman, basitçe "savaş cehennemdir" modelinin dışına çıkarak, okuyucunun militarizmin otoriter kurumlarla (örn. kapitalizm ve devletçilik) veya otoriter belirlemelerle (örn. geleneksel babaerkil aile içinde serpilmesi) nasıl bir ilişki içinde olduğunu görmesine olanak verdiği takdirde kültürel anarşizm içinde ele alınabilir. Ya da, John Clark'ın ifade ettiği gibi, kültürel anarşizm "tahakküm sisteminin faklı yönlerini gün ışığına çıkaran sanat, medya ve diğer sembolik biçimlerin geliştirilmesini ima eder ve onları özgürlük ve topluluk temelli değerler sistemi ile karşılaştırır." [The Anarchist Moment: Reflections on Culture, Nature and Power].

Kültürel anarşizm önemlidir --aslında hayatidir, çünkü aslında otoriter değerler, siyasi ve ekonomik yönlerin ötesine geçen çok yönlü bir tahakküm sisteminin içinde yer almaktadırlar. Bu nedenle, nüfusun büyük bir kısmında köklü psikolojik değişimler olmadan, ekonomik ve siyasal kombinasyonlu bir devrim ile bile bu [ÇN. otoriter] değerlerin kökü kazınamaz. Bunun sebebi ise, bugünkü sistemde gözlenen kitlesel sessiz onamanın, son beş ya da altı bin yıldır süregelen babaerkil-otoriter uygarlıkla beraber gelişen, pekçok belirleme ve toplumsallaştırma biçimlerince üretilmiş olan insanoğlunun tinsel yapısında (Wilhelm Reich'in ifadesi ile, "karakter yapısı") kök salmış olmasıdır.

Diğer bir deyişle, hemen yarın kapitalizm ve devlet defedilse bile, insanlar kısa bir zamanda onların yerine yeni otorite biçimleri yaratacaklardır. Otorite aslında --güçlü lider, emir-komuta zinciri, birisinin emirler vererek diğerini kendi başına düşünmenin sormluluğundan kurtarması-- itaatkâr/otoriter kişiliğin en uyumlu olacağı durumdur. Ne yazıkki, insanoğlunun çoğunluğu gerçek özgürlükten korkmaktadır, ve aslında onunla ne yapacağını da bilmemektedir --özgürlük, demokrasi ve eşitlik devrimci ideallerine ihanet edilerek, yeni hiyerarşi ve yönetici sınıfların çabucak yaratıldığı başarısız devrimler ve özgürlük hareketlerinin uzun listesinden gözleneceği üzere. Bu başarısızlıklar genellikle reaksiyon gösteren politikacıların ve kapitalistlerin manipülasyonlarına ve devrimci liderlerin ihanetlerine bağlanır; ama reaksiyoner politikacılar, ancak sıradan insanların karakter yapısında otoriter ideallerinin yeşermesi için elverişli bir zemin olduğundan yandaş bulabilmektedirler.

Bu nedenle, insanların yavaş yavaş kendi içlerindeki itaatkâr/otoriter niteliklerin farkına vardıkları, belirlemelerle bu niteliklerin nasıl yeniden üretildiğini gördükleri, ve yeni kültür biçimlerle --özellikle yeni çocuk yetiştirme ve eğitim metodları, bunların üstesinden nasıl gelinebileceğini, nasıl ortadan kaldırılabileceğini anladıkları bir bilinçlilik-artımı dönemi anarşist bir devrimin önkoşuludur. Bu konuyu Kısım B.1.5'te (What is the mass-psychological basis for authoritarian civilisation?), Kısım J.6'da (What methods of child rearing do anarchists advocate?), ve Kısım J.5.13'te (What are Modern Schools?) daha etraflıca tartışacağız.

Kültürel anarşist fikirler hemen hemen anarşizmin tüm okullarınca paylaşılmaktadır, ve bilinçlilik-artımı anarşist hareketin hayati bir kısmı olarak görülmektedir. Anarşistler için, yaşamımızın tüm yönlerinde "eski kabuğun içinde yeni bir dünya kurmak" önemlidir, ve anarşist bir kültür yaratılması da bu faaliyetin bir parçasıdır. Öte yandan, anarşistlerin pek azı bilinçlilik-artımını kendi başına yeterli görür, ve bu nedenle kültürel anarşizm faaliyetlerini, kapitalist toplumda doğrudan eylem kullanımı ve hürriyetçi alternatifler kurulması ile birleştirirler. Anarşist hareket, her bir faaliyetin diğerini beslediği ve desteklediği, pratik kendinden-faaliyet ile kültürel faaliyeti bir araya getiren bir harekettir.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder