Bu Blogda Ara

2 Şubat 2011 Çarşamba

Runik yazıyı tanıyalım

Runik yazı İlk Çağ Orta Asya toplumları, Etrüskler, Macarlar ve vaktiyle Kuzey Avrupa ülkelerinde (İsveç, Norveç, Finlandiya, Almanya vs.) yaşayanlar tarafından kullanılmış bir yazı sistemidir.

Bu yazı sisteminin, Kuzey Avrupa ülkelerinde kullanılmış alfabesine runik alfabe ya da Futhark adı verilir. Bu alfabeye verilen Futhark adı, alfabedeki ilk 6 harfin kullanılmasıyla oluşturulmuş yapay bir addır ve İskandinav mitolojisindeki göksel yaşam kavramını ifade eder. Runik adı ise, maji ve kahinlikle ilgili görülen bu alfabeyi kullanmış eski Cermen dili halklarının (Angıl’lar, Vikingler vs.) Run’lar (runes) adıyla anılmış olmasıdır. Run (rune) sözcüğünün Hint-Avrupa dillerindeki anlamı sırdır (mister).(Bu sözcükten türetilmiş raunen sözcüğü « sırdan söz etmek, mırıldanmak » anlamına gelir.)[1]

Orhun alfabesiyle yazılmış Tonyukuk dikilitaşıFuthark alfabesi olarak bilinen, Kuzey Avrupa’daki runik alfabe vaktiyle İskandinav ülkelerinde yaşayanların belirlediği 24 takımyıldıza denk düşecek şekilde 24 harflidir ki, bu halklardan Vikingler bu 24 takımyıldızın oluşturduğu hatta “run (rune) hattı” adını vermişlerdi. 24 harfli olan ilk Futhark alfabesinin İ.S.800 yıllları civarında 16 harfe düştüğü sanılmaktadır.


Çoğu kaya üzerine yazılmış olan, Avrupa’daki runik yazıtlar İ.S.2.yy.’dan 17.yy.’a dek tarihlenmekte olup, sayıları 5.000’i aşmaktadır. Bunların çoğu İsveç’te,1000 kadarı Norveç’te ve 700 kadarı Danimarka’dadır.

Grönland, İzlanda, İrlanda ve Britanya Adaları’nda da runik yazı metinlerine rastlanmıştır. Kuzey Avrupa’da kullanılan runik yazı Töton tarzı, Angıl tarzı ve İskandinav tarzı olmak üzere üç grupta ele alınır. Bu runik yazıların bazıları kimi Etrüsk ve Ön-Türk metinlerinde de görüldüğü gibi sağdan sola doğru yazılmıştır[kaynak belirtilmeli] ki, Latin alfabesi kullanan Avrupalı dilbilimciler bu yüzden ilk zamanlar bu yazıları çözmede ve okumada güçlük çekmişlerdir[kaynak belirtilmeli].

Avrupa’daki runik yazılar günümüzde okunabilmekle birlikte anlamları bakımından halen tam olarak çözülememişlerdir. Bu yazıların çözülmesindeki güçlük, eldeki az veriyle ve belli belirsiz kanıtlara dayanarak tahmin yürütme anlamındaki “runik yazıyı okuma” deyimini doğurmuştur.[kaynak belirtilmeli] Avrupa’daki runik metinlerin çözülmesinde artık Türk araştırmacıların da katkısı olmaya başlamıştır[kaynak belirtilmeli]. Çünkü Türk runik yazısında uzmanlaşmış olanlar Futhark yazısını da okuyabilmektedirler[kaynak belirtilmeli].

Björketorp taşı


Futhark'ın Ortaçağ'da kullanılan hali ve Latin alfabesindeki karşılıkları. Latin alfabesinin Etrüsk alfabesinden türetilmiş olup, dönüşümler geçirerek son halini aldığı kabul edilmektedir.http://fr.wikipedia.org/wiki/Runique]

Futhark alfabesinin kökeni bilinmemekte olup, kökeni hakkında yalnızca varsayımlar ileri sürülebilmektedir. Bunlardan birine göre runik yazının Avrupa’ya gelişi çok eski zamanlarda Orta-Asya’daki Ön-Türkler’in bir kısmının Batı’ya göçleri aracılığıyla olmuştur[kaynak belirtilmeli]. Runik yazı konusundaki uzmanlardan biri olan Kazım Mirşan’ın sözünü ettiği, Avrupa’daki yazıtlardan çok daha eski tarihlere dayanan, Asya’daki, runik yazıların bulunduğu yazıtlarla ilgili yeni arkeolojik keşifler kimilerine göre bu tezi desteklemektedir.
(Ayrıca, Asya’da keşfedilen yeni yazıtlar, Ön-Türkler’in runik yazısının Orhun alfabesinin harfleri ile sınırlı olmadığını göstermektedir[kaynak belirtilmeli].) Bu görüşte olanların bir kısmına göre, Batılılar’ca runik yazı olarak adlandırılan yazıya Orhun yazısı ya da Göktürk yazısı demek daha doğru olacaktır[kaynak belirtilmeli]. Çünkü Kuzey Avrupa runik yazısı Asya’daki runik yazının bir versiyonundan başka bir şey değildir ve hepsinin kökeninde Türk damga (tamga) yazısı bulunmaktadır.

(Damga yazısı damga denilen sembol ve işaretlerden (piktogram, ideogram gibi petroglifler) oluşan çok eski Türk resim yazısıdır[kaynak belirtilmeli] ki, Aristov gibi Rus bilginlerine göre Türk runik yazısı bu eski Türk damgalarından türetilmiştir[kaynak belirtilmeli].) Bir başka varsayıma göre de, runik yazı, yine Asya’dan veya Anadolu’dan İtalya’ya göç eden Etrüskler’in aracılığıyla yayılmıştır.Avrupa kavimlerinin birçoğunu Uygur Türkleri'nin torunları olarak kabul eden James Churchward’un Mu kıtası varsayımından yola çıkan bazı yazarlar ise, Avrasya’daki runik yazının kökeninin Orta-Asya olduğunu kabul etmekle birlikte gerek bu yazının gerekse önceki resim yazılarının kökeninin sembollerden oluşan Mu alfabesi olabileceğini düşünmektedirler[kaynak belirtilmeli]. Her ne şekilde olursa olsun Avrupa’daki ve Asya’daki runik yazıların ortak bir kökeni olduğu fikri giderek kabul görmektedir.

Runik yazıyla ilgili çalışma yapan Türk araştırmacılar arasında Turgay Kürüm, İsmail Doğan ve Kazım Mirşan’ın isimleri sayılabilir. Kürüm ve Doğan’ın son çalışmaları "Türk Runik Yazısıyla İlgili Yapılan Son Çalışmalar” adıyla kısa zaman önce yayımlanmıştır. Runik yazıyla ilgili olarak Türkçe yayımlanan diğer eserler arasında Kazım Mirşan’ın bazı eserleri ve Türk Dil Kurumu tarafından 2000 yılında yayımlanan, İsmail Doğan tarafından hazırlanan “Doğu Avrupa'daki Göktürk (Runik) İşaretli Yazıtlar” adlı eser sayılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder